23 Ocak 2014 Perşembe

16 Mayıs 2012 Çarşamba

YEMPATİ


Sokak hayvanlarına gıda evi


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanlarına yönelik hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Hayvanların aç kalmasını önlemek ve çevreye zarar vermemesini sağlamak amacı ile kentin belli noktalarına otomatik mama istasyonları yerleştirildi.
MAMA VE TAZE SU
Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Veteriner Şube Müdürlüğü bünyesinde yürütülen proje sokak hayvanlarının beslenmelerini sağlamak amacı ile hayata geçirildi. Şimdilik Kartepe, İzmit, Gebze ve Başiskele’de kurulan makinelere Yem Pati adı verildi. Yem Pati’ler, sokak hayvanlarının ihtiyaçları olan kuru mama ve taze suya her zaman kolaylıkla ulaşmalarını sağlayacak.
ÇEVRE DOSTU VE OTOMATİK
Özel olarak tasarlanan bu makineler sayesinde yem ve su ihtiyaçları karşılanan hayvanların ayrıca vatandaşları rahatsız etmeden refah içinde yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmaya çalışılıyor. Daha önce bir örneği bulunmayan Yem Pati makineleri ağırlık ve ışık sensorları sayesinde hayvanların sürekli olarak mama ve su ile buluşmalarını sağlıyor. Güneş panelleri sayesinde de enerji harcamadan çevre ile dost enerji kullanımına örnek teşkil ediyor.
ORTAKLAŞA ÇÖZÜM ÜRETTİK
Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Dr. Osman Poyraz Büyükşehir olarak sokak hayvanlarına yönelik yapmış olduğu çalışmalara bugün yine yeni bir çalışmayla devam ettiklerini ifade ederek, “Sokak hayvanları bildiğimiz gibi birçok zaman aç ve susuz kalmaktadır. Buldukları çöplerle vb. şeylerle karınlarını doyuruyorlardı. Bu esnada bulaşıcı hastalıkları insanlara ve hayvanlara bulaştırma riski ile çevre kirliliği oluşturarak sağlık açısından tehlike teşkil ediyordu. Bunun üzerine biz nasıl bir çözüm üretiriz diye birlikte hayvan dernekleri yetkilileri ve hayvan severlerin görüşlerine de başvurarak bu çözümü ürettik. Bu çalışmamın diğer belediyelerde örnek olacağı düşüncesiyle hayırlı olsun diyorum” şeklinde konuştu.
DİĞER İLLERE ÖRNEK OLACAK
Kocaeli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Nevzat Algan ise “İnşallah bu çalışma bir ilk olduğu gibi örnek olacaktır. Ben bakanlığımıza da zaten bu konuda gerekli örnek taslağı da göndereceğim. Benim tahminime göre diğer illerde de bu uygulama başlayacaktır. Bu çalışmadan dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Alt belediyeler, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte organizeli düzenli bir çalışma olması sebebiyle faydalı olacağı kanaatindeyim” ifadesini kullandı.

video için buraya tıklayabilirsiniz =)

8 Mayıs 2012 Salı

diş hastalığı




Bu sabah kalktım şapşime yaş mama verdim ama bi baktım ki ağzının kenarından sürekli salya damlıyo. ağzını açıp baktım en arka diş eti fena şişmişti veterinere koştuk. ilk kez evden çıkan şapşalım okadar korktu ki sesi kısılana kadar bağırdı taşıma çantasının içinde.
neyse veteriner de kedimin şişko olduğunu onayladıktan ve muayene ettikten sonra 10 günlük bi tedaviye başladık. her gün hap yutturucaz antibiyotik. bide dişlerine sürmek için bi ilaç verdi. iki tane de iğne yaptı yavruma =(
eve geldik asla taşıma çantasına girmeyen pati sırf kıskançlığından 40 dk boyunca taşıma çantasında oturdu =)
umarım tedavi olumlu sonuç verir. daha ciddi bişeyler olmasından çok korkuyorum..



KEDİLERDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAKKINDA....

Kedilerin dişlerinde çok nadir olarak çürüklerle karşılaşılırken periodontal hastalıklar (diş ve diş eti hastalıkları) çok sık görülmektedir. Özellikle 5 yaşını geçmiş kediler bu konuda risk altındadır.

Neler Sebep Olur?

Kedinizi sürekli yumuşak, unlu ve şekerli gıdalarla besliyorsanız (konserve mamalar mesela...) bir süre sonra bu besinler dişlerde plakalara sebep olacaktır. Bu plakalar temizlenmedikleri takdirde diş taşlarına (tartar) dönüşürler ve zamanla dişleri saran diş etlerinde problemlere yol açarlar. Bunun sonunda bir hastalık mikrobu vücuda kolaylıkla girebilir (ki bu mikroplar; kana karışarak birçok organı tehdit ederler) veya diş, kökünü saran dokulardan ayrılarak düşebilir.

Nasıl Anlaşılır?

Ağız kokusu, dişlerin renginde değişme, diş etlerinde kızarma ve şişme, dişlerde dökülme, ağlama, saklanma, çiğnemede zorluk, kilo kaybı ve iştahsızlık, salyanın artması ve kanlı salya, sebepsiz davranış bozuklukları diş ve diş eti problemlerine işaret eder.

Ancak ağız kokusu her zaman diş ve diş eti problemi olduğunu göstermez. Kediniz açsa, sindirim bozukluğu veya bazı viral ve bakteriyal hastalıkları varsa da ağzı kokabilir. Bunların olmadığı kanıtlandığı zaman, diş ve diş eti problemleri düşünülmelidir.

Ne Yapılabilir?

Eğer diş taşı belirtilerine rastlarsanız, derhal veteriner hekiminize başvurun. Çünkü hemen temizlenmeleri gerekir.

Eğer kediniz de diş taşı problemi yoksa ancak yaşı itibariyle riskli gruba giriyorsa, konserve mamadan çok kuru mamayı tercih edin (veteriner hekiminizin kontrolünde). Ona sert ve kemirebileceği oyuncaklar verin.

Bunun dışında koruyucu fırça ve macunları kullanabilirsiniz. Ancak bu yöntemi kedilere uygulamak tahmin edeceğiniz gibi hiç kolay değildir.

Fırçalama:

Kedinin dişlerini fırçalamak diş ve diş eti problemlerini azaltır, veteriner müdahalesini büyük ölçüde önler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; insanlar için üretilmiş fırça ve macunları kullanmamaktır. Bizim diş fırçalarımız onların hassas dişlerine fazla sert gelirken macunlarımız zehirlenmelerine yol açabilir. Kediler için ayrı diş fırça ve macunları üretilmiştir. Bunları pet shoplarda bulmak da mümkündür.

Fırçalama İşlemi:

Bu işlem kedinizin pek hoşuna gitmeyecektir. Bu sebeple en iyisi onu küçükken fırçalamaya alıştırmaktır.

Parmaklarınızla yavaş yavaş diş ve diş etlerine masaj yaparak başlayın. Birkaç gün bu işlemi kısa sürelerle tekrar edin. Gün içinde kedinizin en sakin olduğu anları seçin ve gerekirse ödüllendirin. Daha sonra onu fırçayla tanıştırın ve masaj işlemine fırça ile devam edin. En sonunda macunu deneyin, kedinizin macunu sevdiğinden emin olun.Yavuyken ağzını kurcalamaya alıştırırsanız ileriki yıllarda bakımı çok daha kolay yaparsınız.

Yetişkin kedinizi fırçalamaya alıştırmak istiyorsanız, önce veterinerinize danışın. Başarılı olmak için sabır çok gerekli, çünkü bu kedinizin doğasında yok ve kolay alışmasını beklemeyin.

Fırçalama düzenli bakımın bir parçası olmalıdır oysa bir araştırmaya göre kedi sahiplerinin yalnızca %12 si kedisinin dişlerini her gün fırçalıyor, %20 den fazlası ise hiç fırçalamıyor.

Diş Değişimi Nedir?

Kediler sadece bir kez (6-7 aylık civarı) diş değiştirirler. 20 tane süt dişin yerine yaklaşık 30 adet sürekli diş gelir. Dökülen dişleri çoğu zaman yuttukları için değişim fark edilmeyebilir. Bu dönemde kedilerin ağzı kokabilir. Eğer dişlerde sararma ve salyada problem yoksa bu koku önemsenmemelidir zira 1-2 ay içinde geçecektir.
 (ALINTIDIR)

26 Aralık 2011 Pazartesi

bu gün hayvan severlikte son noktadaydık. kardeşimle eskişehirin bu soğuğunda yürüyüş yapmaya karar verdik akşam saat 10 da. üniversite caddesinde yürürken bi binanın bahçesinde kaldırıma bakan tarafta toprak ağaç falan vardı işte. tam o an toprağın içinden yuvasından bakan suratı parmağımın bi boğumundan küçük olan o fareyi gördük. okadar sevimliydi ki :D ufacık... yarım saat izledik onu kafasını çıkarıp çıkarıp bize baktı ara sıra topraktan da çıktı ama o çıktığı zamanlar fazla hızlı hareket ettiği için bi huzursuzluk yaratmadı değil :D
sonra sokakta anne bi kedi ve yavrusuyla karşılaştık ki yavrusu annesinin küçültülmüşü gibiydi :D ve annesi bile çok küçüktü =/ bizi yavrusuna yaklaştırmadı. derken beyaz bi köpekle arkadaş olan bembeyaz bi kedi gördük parkın orda. hepsini alıp eve götürmek istedik ama 50 metrekare evde 2 kediyle yağıyoruz zaten :D
neyse bu akşam böyle geçti işte.
sonrada eve gelip bu resimleri gördüm face de
paylaşayım sizle :D
bu arada mutlu yıllar herkese.
yeni yıl hepimize mutluluk getirir umarım =)


16 Ekim 2011 Pazar

pati ve şapşi'yle tanışın =)

uzun bir ara oldu gerçekten... temmuzdan beri uğramadım bloguma.. çok şey değişti aslında bu zamanda.. ev tuttuk kardeşimle yerleşme telaşı okulların açılması kayıt yenileme falan derken gün bu gün oldu işte=)
hera'yı vermedi annem bize :D çok bağladılar birbirlerine alamazdım zaten.
ama kedisiz yapabilir miydim tabiki onu da yapamazdım :D
ve taşınıp annemleri antalyaya gönderdiğimiz gün bir saniye bile beklemeden veterinerde aldık soluğu :d
işte oğluşlarım PATİ ve ŞAPŞİ karşınızda :D









4 Temmuz 2011 Pazartesi

...


uzun zamandır pek bişey yazmıyorum biliyorum. şu aralar memleketteyim okuldan ve ufaklığım nohuttan çok uzakta. nohut tatile gitti bodruma ama temelli bi tatil. orayı okadar çok sevdi ki yazdan sonra eskişehire geri gelmek isteyeceğini sanmıyorum. nohutun her onunla konuştuğunda konuşmayı ne kadar uzatırsan uzat miyav diye cevap vermesini, bir kediden beklenmeyecek kadar derin olan uykusunda onu kucaklayıp göğsüme yatırmayı özledim. sürekli kola kapaklarını çalıp bizi çıldırtana kadar onunla oynamasını da =(
burda heraylayım ama hera annemi annesi olarak görmeye çoktan başlamış bile. çok nadir yanıma geliyo kendini sevdirmek için. zaten asiydi iyice bağımsız olmuş. umurunda değiliz hanımefendinin. sanki o sahibimiz bizde çekilmez evcil hayvanlarıymışız gibi tüm evi rahatlıkla kullanıp bize pas vermiyo.

kendimi kedilerim tarafından terkedilmiş hissediyorum bu aralar. nohut uzakta hera buzlar kraliçesi...
zaten gözündeki sulanmada kronikleşmiş heranın. uzun bir tedavi sürecine başladın umarım yanıt verir...

şimdi bu kadar melankoliye bu resim ne oluyo diycek olursanız onun da hikayesi başka ama içimden geldi paylaşayım dedim işte uzun hikaye...

kedilerimin birgün yine kucağımda benimle film izlemesi umuduyla...