Yuva Arayanlar

anneleri tarafından terkedilmiş yada annesi ölmüş yavru kedilere dayanamıyorum. onları eve alıyorum ama her defasında olay çıkaran minik canavarım heram yüzünden sahiplendiricek birini bulmak için epey çaba harcıyorum.. sadece benim yuva arayacağım kediler bile birkaç ayda bu sayfayı dolduracak ama sizde paylaşın...kedilerimiz evsiz kalmasın...

tarih-01.04.2011

arkadaşlar sokakta araba çarpmış barınakta kısırlaştırılıp sokağa bırakılmış hasta bir kedimiz var. 6 aylık bir yavru =) veterinere götürdük parazit aşıları yapıldı. antibiyotik iğneleri tamamlandı artık iyi ve bir aşı karnesi bile olan kayıtlı bir kedi o  =) yalnız bir problemimiz var. iyileşme süreci 2 haftadan uzun sürdüğü için onu tekrar sokağa bırakmaya çekiniyorum. küçük olduğu için fazla hiperaktif ve dışarda başına gelen bilmediğimiz bir olaydan dolayı bütün kedileri tehtid olarak görüyor boyuna cüssesine bakmadan atlıyor üstüne. onu kendim sahiplenmek istemiştim ama yaşlı tarçınıma yapmadığını bırakmadı. küçücük evde ikisini ayrı tutmak hepimiz için moral bozucu ve can sıkıcı oluyor. o yüzden ona yuva arıyorum. 2 haftada sokağı unutmuş olabileceğinden çekinip tekrar dışarı bırakamıyorum. söylediğim gibi kendisi diğer kedilerle de uyumsuz olduğundan başı belaya girecek sokakta. bu yazıyı okuyan ve özellikle evde yetişkin bir kedisi olmayan varsa lütfen bu ufaklığı sahiplensin. yoksa benim kedilerden biri katil olacak =)
eskişehirdeyiz. istanbul ve antalyaya da verebiliriz.



şimdi sizi tarçınla tanıştırıcam. bence pek genç bir kedi değil. malum eskişehirde kış ayları olunca yemek bulmakta da zorlanıyor. büyük olduğu için durup ona sevgi gösterende yok. dün gece baya yorgun düşmüştü bende onu kapıya çağırdım. içeri girdi mama verdim ve koskocaman bir kabı bitirdi. hemde nefes bile almadan =)
ve sonra mindere yayılınca çok hoş bi huyu olduğunu gördüm. minderleri koltukları insanların kucağında bacaklarını yoğurmak ona yetmiyor bide havayı yoğuruyor =) harika..


TARÇIN HAVAYI YOĞURURKEN....
 -TIKLAYIN-

tarçınla zaman geçirdikçe çok garip huyları olduğunu gördüm. sanırım tarçın önceden ev kedisiymiş ama biraz sınırlanmış bir ev kedisi.. bir odaya çağrılmadan girmiyor herhangi bir yatak yada kanepeye çağrılmadan çıkmıyor. herşeyi komutlarla yapıyor. okadar sakin ve uysal ki kendisini köpek zannettiğini düşünmeye başladım. akşamları geliyor genelde. ya bikaç saat kalıyor yada sabaha kadar =) ama iki gündür ortalıkta yok endişelenmeye başladım doğrusu.. apartman kapısını açık yakalayabilirse üçüncü kata kadar çıkıp kapıda oturuyor. oda çok komik =) ne miyavlıyo nede kapıyı çalıyo =)











onu çok özlüyorum.. evdeki hali sakinliği göbeği ve geceleri atkı misali boynumu sararak uyuması harikaydı...

bıyıkları kısaydı ve burnunun kenarında tüy yoktu. onun burnunu yakmış olabileceğini düşünüyorduk. bıyıklarının bi kısmı kısa. umarım uzun olan bi kaç tel ona yetebilir...







bu limon... onun hikayesi biraz daha farklı.. onu çevreyolunda buldum. küçücük boyuyla oraya nası gittiğini hiç bilmiyorum. gözü şişmiş kıpkırmızı ve tamamen kapanmıştı. hiç mecali yoktu. veterinere yetiştiremeden ölecek sandım. onu elime alır almaz gözlerim doldu. tüm yol ağlamamak için tuttum kendimi ama yetiştik veterinere.. sadece açlıktan ve susuzluktan zayıf düşmüştü. veteriner en fazla iki haftalık olduğunu söyledi. gözü için ilaç verdi ve su içip biraz canlanınca bizi eve gönderdi.. hera limondan hiç hoşlanmadı ama limonu atamazdım. tam 1 ay bizimle kaldı. gözü iyileşti ama çok yavaş kilo alıyordu gücü hala yoktu bir odadan diğerine geçerken yorulup yolda uyuyordu. sevgiye okadar açtı ki mır demediği bir saniye bile yoktu... anlıycağınız üzere ona çok bağlanmıştım ki ona yuva bulduk..
hera onu kabullenebilseydi asla vermezdim ama stüdyo dairede ikisini ayrı tutmak hem benim için zor hemde onlar için sıkıcı ve stresliydi.. limonu özlüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder