4 Temmuz 2011 Pazartesi

...


uzun zamandır pek bişey yazmıyorum biliyorum. şu aralar memleketteyim okuldan ve ufaklığım nohuttan çok uzakta. nohut tatile gitti bodruma ama temelli bi tatil. orayı okadar çok sevdi ki yazdan sonra eskişehire geri gelmek isteyeceğini sanmıyorum. nohutun her onunla konuştuğunda konuşmayı ne kadar uzatırsan uzat miyav diye cevap vermesini, bir kediden beklenmeyecek kadar derin olan uykusunda onu kucaklayıp göğsüme yatırmayı özledim. sürekli kola kapaklarını çalıp bizi çıldırtana kadar onunla oynamasını da =(
burda heraylayım ama hera annemi annesi olarak görmeye çoktan başlamış bile. çok nadir yanıma geliyo kendini sevdirmek için. zaten asiydi iyice bağımsız olmuş. umurunda değiliz hanımefendinin. sanki o sahibimiz bizde çekilmez evcil hayvanlarıymışız gibi tüm evi rahatlıkla kullanıp bize pas vermiyo.

kendimi kedilerim tarafından terkedilmiş hissediyorum bu aralar. nohut uzakta hera buzlar kraliçesi...
zaten gözündeki sulanmada kronikleşmiş heranın. uzun bir tedavi sürecine başladın umarım yanıt verir...

şimdi bu kadar melankoliye bu resim ne oluyo diycek olursanız onun da hikayesi başka ama içimden geldi paylaşayım dedim işte uzun hikaye...

kedilerimin birgün yine kucağımda benimle film izlemesi umuduyla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder